TFF’ye “atandığı” izlenimini yıllardır üstünden atamayan Yıldırım Demirören’in geçtiğimiz hafta içi yaptığı evet propagandası çok konuşuldu; üzerinde çok yazılıp çizildi. Öyle ki, anamuhalefet liderliğine koşan Metin Feyzioğlu dahi Türkiye futbolunun problemleri üzerine bir demeç verdi… Ben biraz farklı yönden bakacağım olaya… Bence Yıldırım Demirören, sıkı bir “Hayır”cı. Hatta bu konuyla ilgili delillerim bile var…

Hem de tarih tarih!

Bir yıllık bir sürece götüreceğim sizi hazırsanız.

HER YER CİZRE DEĞİL

2 Şubat 2016’da, TFF bir açıklama yaptı. Başakşehir – Amed Sportif maçından sonra Amed’e verilen bir maçlık cezanın nedeninin “Her yer Sur, her yer direniş. Her yer Cizre, her yer direniş. Çocuklar ölmesin, maça gelsin!” tezahüratı olduğunu beyan etti.

İki gün sonra açıklanan bir diğer karar ise, Deniz Naki’yi 12 maçlığına futboldan men edecekti… Bu konuyla ilgili detaya girmeye çok gerek yok. TFF’nin tarihi, AİHM’e kadar uzanmış olan buna benzer pek çok fecaat ile dolu zira.

21 Nisan 2016’da, Keçiörengücü maçında sarf edilen tezahürat ise “ideolojik propaganda” gerekçesiyle TFF tarafından 3 puan silme cezasına çarptırılarak bir âdeti yerine getirdi.

DİYARBAKIR ARTIK DİRENMESİN

Kasım ayında ise, Karagümrük maçında tezahürat nedeniyle 4 bin TL ceza verildi Amedspor’a 15 Aralık 2016’da Deniz Naki’ye dört maç men ve 6 bin TL, takıma da 5 bin TL ceza verildi.

21 Aralık 2016’da, TFF bir ilke daha imza attı ve Türkiye Kupası’nda oynanan Fenerbahçe maçında yılların tezahüratı “Diren ha Diyarbakır diren”e 40 bin TL ceza kesti!

Klasik, maçta altıdan fazla sarı kart gören takıma verilen cezaları geçecek olursak aylardır nerede kaldığını merak ettiğimiz ceza ‘nihayet’ geldi ve liglerin bitimine altı hafta kalmışken, Amedspor beş maçtır kaybetmeyerek zirveye yanaşmışken; Türkiye’deki kariyerinin en iyi sezonunu yaşamakta olan, haliyle Amed’i sırtlayan Deniz Naki’ye altı maçlık ceza verildi…

AMED NE YAPIYOR PEKİ?

2015-2016 sezonunda, Türkiye Kupası’ndaki başarılı performansının bedelini playoff’u üç puanla kaçırarak ödedi Amedspor.

Diyarbakır BBSK adıyla mücadele ettiği 2014-2015’te ise 11 puan uzağında kalmıştı playoff’un. 2013-2014’te ise, gene Belediye çatısında mücadele ettiği 2. Lig’de playoff’a kalmışsa da Alanyaspor’a iki maçta 1-0’lık sonuçla boyun eğmişti.

2012-2013 sezonunu söylemeye gerek dahi yok: Sezon başında ilk 12 hafta tüm maçlarını kazanan, efsanevi gidişatını en nihayetinde 3. Lig’de şampiyonlukla taçlandıran bir Diyarbakır ekibi vardı. (Yeri gelmişken bu şampiyonluğun mimarı, ömrünün son anlarına dek yeşil sahanın kenarında olan beyefendi teknik direktör ekolünün son temsilcilerinden rahmetli Turhan Özyazanlar’ı yâd edelim)

‘MEŞAJINI ALDIM DEMİRÖREN’

Amedspor’un şampiyonluğu için ‘Hayır’ mottosunu belirlemiş gibi görünen Demirören, ve beraberindeki şürekâsı, apaçık bir ‘meşaj’ veriyor: “Daha güçsüz, daha aciz, daha berbat bir Amed için ben varım; sen de var mısın kardeşim?”

Ona yokum ama…

Bu oyunların er geç bozulacağı ve tribünlerden yükselen barış çağrılarının ideolojik değil; insanî olarak görüneceği bir gelecek için, hani Süleyman Soylu’nun DP genel başkanıyken avaz avaz çığırdığı üzere “Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenlerden hesap sorulacağı” bir gelecek için varım.

 Evrensel Gazetesi | 26 Mart 2017