Radikal Kitap | Sadece Polisiye

Alper Kaya Tanrı Misafiri’ni, bazı olayları birbirinin içine sokarak, neredeyse bir entrika kurmacası koreografisi yaparak kurgulamış.

Alper Kaya’yla ilk tanışmam Tanrı Misafiri vesilesiyle oldu. Yalın bir anlatımı var. Konu, entrika olarak düşünürsek son derece basit başlıyor ama art arda yeni kişiliklerin katılmasıyla, abartılı bir tanımlama yaparsak yola çıktığı içdenizlerden okyanuslara ulaşıyor. Tanrı Misafiri’nin konusu kısaca şöyle: Komiser Tahsin’le ekibi Necip ve Hale, birbirinin peşi sıra işlenmiş evsiz cinayetlerini araştırırken, aralarına Çanakkale’den seri cinayetler konusunda uzmanlaşmış Taner isimli polis katılır. Bu sırada kocasından yakın zamanda boşanmış bir kadının öldürülmesiyle cinayetler silsilesi, devlete çipli kimlik kartları yapan uluslararası şirketlere dek uzanır.

Roman kahramanları son derece sıradan, ev, aile hayatlarını bilmiyoruz, alışkanlıklarını, karakter özelliklerini tanımıyoruz. Ne tuttukları takımdan haberimiz var ne de aşklarından, cinsel yaşamlarından. Alper Kaya’dan hikâyenin başkahramanı Komiser Tahsin için şu tanımlamayı koparabiliyoruz: “Komiser, yaşı geçkin olmamasına rağmen geleneksel yöntemleri ön planda tutmayı seven bir polisti. Eğitim, seminer gibi kavramları önemsemez; ağırlıklı olarak içgüdülerine başvururdu.”

Alper Kaya romanını, bazı olayları birbirinin içine sokarak, neredeyse bir entrika kurmacası koreografisi yaparak kurgulamış. Birçok roman kahramanını, hikâyeye deyim yerindeyse balıklama dalarak kafaları karıştırırken, bir yandan da tuhaf denebilecek bir dil tutturuyor. Neredeyse yabancılaştırma etkisi yaratan tanımlamalar var, mesela genç polis Necip için şöyle bir tanımlama mevcut: “Bunaltıcı düşlerinden böceğe dönüşerek uyanan Gregor Samsa olmayı dileyerek kantinin keşmekeşine daldı.” Ya da Türkçe dilbilgisi kitaplarında yer alan ama günlük dilden yok olmak üzere olan kipler: “…içeri girmek üzere hamle yapan Taner Tanal’la çarpışayazdı.” Yazar kitaba belirli aralıklarla yayılmış olan ilginç anlatımını kitabını oluşturan muamma için de kullanıyor. Yaşlı bir kadını sorgulayan genç polisler “Oğlumuzdu… İki oğlumuz vardı, o ölünce hiçbirisi kalmadı” diye yanıt alırlar.

Armağan Tunaboylu
Radikal Kitap | 11 Nisan 2016