Modern futbolun beş dakika öncesidir “Forman İçin, Arman İçin”…
Zira devir “Formayı öpmeden önce hak etmem gerekir!” diyen Eto’o’nun değil, bilmem kaç bin kişinin önünde forma öpüp yumruk şov yapan, top sektiren İbrahimoviç’in devridir.
Çünkü artık aldığı cezaya rağmen bin türlü katakulliyle soyunma odasına girebilen Mourinho’nun zamanıdır, Skibbe gibi efendi efendi işini yapanlar ise bin kapının yüzlerine kapanmasını izler…
Tevez gibi hem koşup hem çirkeflik yapanların baştacı edildiği bir devirdeyiz, zaten Maldini de bıraktı futbolu…
*
Oyunu ateşliyor, bahanesiyle Lugano gibi kasapların defans üstadı ilan edildiği “süper” ligde nedendir bilmem her takım birbirine para yedirmek uğruna bir oyuncu alıp iki oyuncu verebiliyor. Kendi tercihleridir tabii, ama sonra olan ülke puanına oluyor, Sinan Engin’in de dediği gibi; “Elin oğlu acımıyor 5 – 6 demeden geliyor atıyor gidiyor atıyor!”.
Ha, Edirne sınırına kadar makbuldür gerçi 3-0 öne geçip 7-3 yenilmek. Veya kendi evinde beş yiyen Gençlerbirliği imajını koruyabilmek, olmadı başkasının attığı golle ligde kalabilmek…
Hem de iki kez!
Zor dostum, çok zor…
Böyle baş’a böyle traş, başkanlar düzelmedikçe istersen kutuplardan hakem getir hangi yarana merhem olur?
*
Sivas şampiyon olsun ülke futbolu kurtulur diyenler ülke futbolu derken Çin’i mi kastediyor diye zaman zaman durup düşünüyorum!
Karate yapa yapa, hakemlerin sempatisiyle en az onbeş puan kaldırmış bir takım şampiyon olduğunda…
3. liglerdeki 30 yaş üstü futbolculara uygulanan ikinci sınıf insan muamelesi son bulacak mı?
MHK ve federasyon bir takım katakullilerle Fifa hakemlerimizi devre dışı bırakmayı bitirecek mi?
Çantacılar dolaşıyor, repliği bitecek mi?
Milyon dolar borçlu takımların baş tacı edilmesi bitecek mi?
Ne olacak Sivas şampiyon olunca?
Fıssssss….
*
Rıdvan Dilmen’e gol attığı kadar kimseye gol atamadı Sivas, iki yıl evvelinde Sivas bu puanı ömrü billah göremez diyen sözde tarafsız Rıdvan Dilmen nedense programında bir sonraki yıl Sivasspor hakkında teoriler ortaya koy(a)madı…
Ha, sustu mu, hayır! Galatasaray bu kadroyla ilk beşe giremez, diyen de kendisi. Bakalım göreceğiz, ha sonra ben ilk üç demedim derse bu kendi bileceği iş…
*
Bu kadro, dedikleri de Türkiye’nin en pahalı kadrosu; hadi onu geçtim ülkelerinde banko oynayan oyuncuların karması adeta. Hem de öyle on yıl önceki kadroda olanlar değil! Gerçek Brezilyalı Elano, üçüncü ligden gelip Türk milli forması giyen adamı Brezilyalı diye baş tacı yapan zihniyeti utandırır mı bilinmez, onlarda utanacak yüz var mı, o hiç bilinmez!
*
Amaaan siz ne düşünüyorsunuz bunları, modern futbol işte, maç öncesi onbeş futbolcunun yetmiş kez telefonla iş bağladığı, her sene sonu üstün yönetim becerisiyle küme düşme hattında olan Denizlispor’un her sene de çantacı şenliğinde kaybolduğu, belediyelerin sınırsız kaynaklarıyla Zidane için transfer teklifinde bulunup belediye otobüslerine zam yaptığı, galibiyet alıp statta kümede kalmayı kutlayan Rizespor’un bir sonraki hafta küme düştüğü, bir önceki sene de Beşiktaş’la anlaşıp Bursa’yı düşürdüğü bir ülkedeyiz…
Formayı, armayı kim umursar Allasen!
Ofansif | Haziran 2009