Kapitalizmin fetih sahalarının, yıllar geçtikçe daha farklı boyutlar aldığı bilinen bir gerçek. Yiyecek-içecekten, kıyafet pazarına dek pek çok ‘dev’ yatırımla olduğu gibi, neredeyse bir asırdır futbolla da kapitalizm ağı gelişmekte…
Manchester United gibi takımların Japonya gibi büyük pazarlara açılmak için yaptıkları transferlerden, dostluk maçlarına dek pek çok organizasyonlarının bulunduğu da hepimizin malumu. Keza, Arda Turan’ın Barcelona’ya transferi konusunda da THY sponsorluğu fazlasıyla dillendirilmişti. Barcelona demişken, birkaç yıl öncesine kadar hiç reklam almamakla övünen bir takımın bugün göğsünde QatarAirways yazılı olması bile başlı başına bir tez konusu olsa gerek!
DOSTLUK MAÇLARI BU İŞİN NERESİNDE?
Bugünden, neredeyse tam on yıl önceye gidiyoruz şimdi: 4 Nisan 2007’deki Halep Olimpiyat Stadı’nın açılışına! Sahada iki takım var. Birisi Al İttihad, diğeri Fenerbahçe. Tribündeki isimler ise manidar. Recep Tayyip Erdoğan, Başar Esad, Aziz Yıldırım… Maç bir klasik olduğu üzere 2-2 berabere, ana akım medyanın deyimiyle ‘dostane’ bir şekilde bitti fakat dostane iklim uzun sürmedi…
Bu üçlünün mutluluk tablosu çok uzun sürmedi. 2011’deki şike davası, sonrasında 2013’te Aziz Yıldırım’a TSK’ye ait belgeleri Suriye’ye temin ettiği gerekçesiyle açılan ajanlık soruşturması, derken Ortadoğudaki sebebi kendinden menkul gerilimler nihayetinde yaşanan Esad-Erdoğan gerilimi…
Haliyle, bu üç figürün değil aynı masaya oturması; aynı stadın farklı tribünlerinde maç izlemesi bile mümkün görünmüyordu nicedir. Ta ki 2016’nın 31 Ağustosu’nda Aziz Yıldırım’ın Cumhurbaşkanına hitaben 17-25 aralık sürecini kastederek “Çok dik durdunuz, başarılıydınız” demecine dek.
Elbette, Esad’la girilebilecek normalleşme süreci bir cümleye indirgenebilecek durumu aşalı çok oldu. Zaten bu yazının konusu da bu değil. 2007’de Olimpiyat Stadı için dostluk maçı yapan iki ülke, ne duruma geldi dersiniz?
DOKUZ YILDA NEREDEN NEREYE?
4 Nisan 2007’den tam dokuz yıl sonra, 25 Nisan 2016’da iki ülkenin takımları tekrar dostluk maçı yaptı. Bu sefer taraflar Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde yaşayan gençlerin kurduğu Arslanlar takımı ve Suriyeli göçmenlerin takımı Al Naser’di!
Nereden nereye değil mi? Görkemli olimpiyat statlarının açılışından, ismini Hatay Cumhuriyeti’nin kurucusu Tayfur Sökmen’den alan 2 bin 500 kişi kapasiteli statta yapılan maçlara… Lüks takımlardan, orta sınıf ve evsizlerin mücadelesine…
Şu an Türkiye’de resmi rakamlara göre 3 milyon 551 bin 78 Suriyeli sığınmacı yaşıyor. Bu rakam 17 ilin nüfusuna eşit olmakla beraber, on yıl evvel açılışı yapılan Halep Olimpiyat Stadı’nın kapasitesinin 40 katı…
Haftanın sorusu şu: Kaç dostluk maçı kurtaracak 40 kat geriye giden politik ve sosyolojik statükoları şimdi? Reyhanlı’nın 2 bin 500 kapasiteli statlarına sığar mı hoşgörümüz?
Veya sadece oraya sığacak kadar mı kalmıştır?