Yaşanan olaylar sonrası herkesin, bilhassa muktedirlerin, ilk kez karşılaşıyormuş gibi yadırgadığı Cemaat yapılanması; ülke futbolunda da en az ülkede olduğu kadar köklü bir geçmişe sahip esasında…
3. Lig’de düşenin genel averajla belirlendiği yıllara gidiyoruz şimdi. 1999-2000 sezonunda, 3. Lig 8. Grup’tayız. Son haftalara Vefa ve Nişantaşı küme düşme yarışında giriyor. Vefa kendi sahasında Bandırmaspor’u ağırlarken, Nişantaşı deplasmanda Edirnespor’a konuk… Diğer küme düşme adayları Lüleburgaz, Beşyüzevler ve Bayrampaşa Altıntepsispor maçlarını kazanarak kendi iplerini kesiyorlar ancak Vefa-Nişantaşı rekabeti averaja kalıyor.
Zira Lüleburgaz -10, Beşyüzevler -8, Altıntepsi ise -9 averajda ancak son maçlar öncesi Vefa -13, Nişantaşı ise -11 averajda. Son maçta Lüleburgaz 3-1, Beşyüzevler 2-0, Altıntepsi 5-2’lik skorlarla iddiasız rakiplerini yenerek hem averaj hem de puan olarak rahat bir nefes alıyorlar.
Nişantaşı Edirnespor’a 5-4 yenilse de, Vefa’nın Bandırmaspor’la 1-1 berabere kalması sonucu küme düşen taraf Vefa oluyor!
Futbolun matematiğinde bu ihtimaller elbette var. Ancak o dönem meclis tutanaklarına dahi geçirilmeye çalışılan iddialar bugünlere de ışık tutacak cinsten. Nedir bu iddialar?
Normal şartlarda ilk düdük ve ikinci devrenin ilk düdüğü aynı anda çalınması gerekirken Edirnespor-Nişantaşı maçının ikinci devresinin bilinçli olarak 10 dakika geç başlatıldığı, ilk yarısı 2-0 biten maç 78. dakikada 5-0’a gelmişken Vefa’nın -13 averajla sezonu bitirdiği kesinleşince Nişantaşıspor’un son on dakikada dört gol birden atarak averajla kümede kaldığı ifade ediliyor!
Nişantaşı 65, 78, 89 ve 90. dakikalarda attığı gollerle “inanmış” bir takım izlenimi sergiliyor haliyle…
CEMAAT BUNUN NERESİNDE?
Tam bu noktada biraz durup gerilere gideceğiz.
Nişantaşıspor 1914’te kuruluyor. 1996’da Fethullah Gülen, Beşiktaşlı yöneticilerden İhsan Kalkavan vesilesiyle kulübü satın alıyor. Yazılı basında sık sık “Hoca Efendi Spor” olarak anılan kulüp o sezon yükseldiği 2. Lig’den düşüyor, zar zor kümede kaldığı 1999-2000 sezonunun hemen sonrasında son sırayı alarak amatör kümeye düşüyor.
Amatör lige yol aldığı 2000-2001 sezonunda başarısız tablosunun yanı sıra resmi anlamda teşvik primine bulaşıyor Hoca Efendi Spor. 13 puan toplayarak, on bir puan farkla son sırayı alıp küme düştüğü sezonun ilk 16 haftasında dört puan toplayabilen, 16 gol atıp tam 50 golü kalesinde görmüş bir Nişantaşıspor var.
17. haftada Bilecikspor ile oynuyor Nişantaşıspor. Bilecikspor ise liderin dokuz, ikinci sıradaki Eyüpspor’un bir puan gerisinde. Edirnespor maçındaki gibi bir mucizeye imza atıyor Nişantaşıspor: Kendi sahasında 1-0 geri düştüğü maçı ikinci devrede gol şov yaparak 4-1 kazanıyor! Eyüpspor ise Anadolu Üsküdar’ı yenerek ikinci sıradaki yerini kuvvetlendiriyor.
Bu iki takımın yolu beş hafta sonra tekrar kesişiyor: Nişantaşıspor 3-0 geri düştüğü Maltepe maçını 3-3’e bağlıyor, Eyüpspor ise Pendik’i yenerek bir önceki hafta ikinci sıraya yükselen Maltepe ile puanını eşitliyor.
Elbette ki futbolun mucizeleri meşhurdur. Ancak bu mucizenin bir bedeli var: Dönemin parasıyla tam 10 bin lira.
Bilecikspor Şike Tahkik Kuruluna yaptığı başvuru neticesinde gerçekleşen araştırmalar ile Eyüpspor’un Nişantaşıspor’a 10.000 TL teşvik primi yolladığını onaylatıyor. Şike Tahkik Kurulunun “Gereğinin Yapılması” yönündeki raporunu inceleyen Türkiye Futbol Federasyonu gerekeni yapıyor ve…
Kararı bozuyor. Nişantaşı galibiyeti onanıyor. Sezon sonunda Nişantaşı düşüyor, Eyüp çıkamıyor. Bilecik ise hakkını aradığıyla kalıyor.
Bu olaylardan yıllar sonra İhsan Kalkavan, Beşiktaş yöneticiliği sırasında Fenerbahçe ve Galatasaray’ın rakiplerine forma reklamı yoluyla teşvik yolladığını itiraf edecek ve Nişantaşıspor’da kurulmaya çalışılan Cemaat odaklı yönetim; Kasımpaşaspor’a sirayet edecekti…
Evrensel Gazetesi | 30 Ağustos 2016